28 Ağustos 2011 Pazar

Bir Aşkta Böyle Biter

Evet 8 ay önce biri hayatıma girdi. Sadece basit bir selamla. Tanıştığımız gün face'den konuştuk. Üzgünmüş. Neye olduğunu söylemedi. Daha sonradan öğrendim o gün sevgilisinden ayrılmış. Bende Halil die biriyle çıkıyordum o sıralar. Ama sevmiyordum ne yalan söyliyim. Sonra biz bunla konuşmaktan çok zevk almaya başladık. Okuldan geldikten sonra işi gücü bırakıp bununla mesajlaşıyordum. Dersler kötü gitmeye başladı tabii. Bu bana iyi günde kötü günde yanında olcam diyip duruyordu. Bende inanmaya başladım buna. Sonra bir gün dediki ben senin şu Adana'ya gelim. Bende başta olmaz okuldan sonra bir yere gitmeye izin vermiyorlar dedim. Sonra ısrar edince kabul ettim. Okuldan kaçıp bunla buluşcaktım yanımdada Tuğba olucaktı-okuldan arkadaşım-. Biz bunla salak salak hayaller kuruyoz tabii. Merkez Parka gidicez, ordan cafe'ye gidicez... Okuldan arkadaşlarda gitme falan dediler ama o yarın gelicekti bile. Ben sabah kalkıp giyinip süsleniyorum tabii buda bana çok heyecanlıyım falan diyor. Sanki görücüye çıkıcaz bende o kadar yok en azından. Okula gittim. Öğle arasında kaçıcaz buda okulun önünde bizi beklicek. Öğle arası girdi benden çok Tuğba heyecanlanıyor. Çıkış kapısına gittik Ee tabi bir yalan uydurmak lazım bu kuzenim hastalanmış hemen çağırıyorlar buda benim akrabam dedi. O da yanındakine sence doğruyu mu diyor dedi. Doğrudur doğrudur diyip çıktık kapıdan . Bizde bir sevinç patlaması uçuyoruz hanii! Tabii yanımdaki ne göreceğini bilmiyor merak ediyor. Durağa gitmeden şöyle bir göz attık. 3 Adam var:  Biri 20'li yaşlarda salla değildir, Diğeri 40-50 arası bunuda geç, galiba diğeride O'ydu. Uzaktan pekte belli olmuyor ama resimdeki gibi işte. Biz bunla kikir kikir gitti durağa. Sonra merhabalaştık. Sohper ede ede yaklaşık 1 km yürüdük. Gideceğimiz yer Bici Bici'ci. Çocuk zaten yoldan gelmiş bir de yürüttüm o kadar. Oturduk ordan burdan konuştuk. Pek konuşmuyor doğrusu. Bizden çok Tuğba konuştu. Birazda konuşkan tabii. Sonra geri dönüp Lüneparka uğradık. Pek bişey yok zaten gondola binelim dedik. Sonra ben köşeye oturup bunları yanyana getirdim. 1. Turda Tuğba'nın bağırışlarından benimkiler duyulmadı. Ama nasıl korkmuş bir de aşağıda oturanlara tükürmeseymiş iyiydi. 2.Turda en azından daha sessizdi. sonra gölün yanına gidip çekirdek çittik. Yorucu ama eğlenceli bir gündü. Eve gidince dikili gittim. Hiç planladığımız gibi olmasada güzel bir gündü. O günden sonra daha yakınlaştık tabii. Hatta ben bundan hoşlanmaya başlamıştım bile. Onunda hoşlandığını biliyordumda söyleyemiyordu işte. Birgün bunun duvarına girdim ilişkisi var olarak değişirmiş. Tabi şaşırdım ben. O zamanlar pek giremiyordum nete hayırlı olsun falan dedim. Kıskanmıştım. yaklaşık 10 gün sonra ilişkisi yok yazdı bu sefer bende anlamadım tabi kimle çıkıyor acaba diye kimle çıktığınıda sormamıştım. O günün akşamı ona hoşlandığımı söyledim. O pek birşey diyemedi. Ben sandım hoşlanmıyor bu benden. 20 gün faceye girmedim. Yazılı bahanesiyle. 16 haziran benim doğumgünümde gelen mesajları cevaplıyayım diye girdim. Sana bir şey dicem diyip bana çıkma teklifi etti. Hayatımın belki en mutlu günüydü. O gün baya konuştuk. İtiraf etti tabi benle buluştuğundan beri aşıkmış. Uyuyamadım gece sevinçten. Böyle devam ettik 1ay. Bu benden soğumaya mı çalışıyorsun gibi bişeyler geveledi. Ah bu erkekler hep götünden anlar zaten. Benim net ve tel gidince pek konuşamadık bunla. Ondan sandı zaar. 15 gün sonra ayrılmak istiyorum dedi pek ilgilenemiyordum zaten. Ben yinede geri döndürdüm isteğinden. daha sonra bunun arkadaşlarından gıcık kapmaya başladım. Hele kardeşinden yanımda olsa parçalarım hani. Gerizekalı. Zaten tel de yoktu net de. Ben buna bir ayrılık mesajı yazıp çıktım. Daha sonra sana cevap yazmaya bile değimez diyip çıktı bende engelledim. Açıkçası hiç mutlu değildim seviyordum çünkü onu. Ama bitmesi gerekiyordu. Ayrıldıktan 2hafta sonra bendeki engeli kaldırıp mesaj atmış. Kimseyi sevmemyi öğrettin bana kadir gecesinde sana intizar edicem falan diye. Bende ne yaptıysam sana hayatından çıktım o kadar diye. Profiline baktım. Ayrıldığımız günden 5-6 gün sonra başka birini bulmuşta çııkıyor bile.

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Doğu'da görev yapan bir doktorun mektubu;

Burada halk aşırı şımartılmış. İnsanların işini halletmeyince ya kaymakama gidiyor, ya da “Ben PKK'lıyım, seni vururum” diye tehdit ediliyoruz. Can ve mal güvenliğimiz sıfır. Kimse vergi vermiyor, elektrik-su vb. faturalar ödenmiyor.
Herkese ayda 150 TL çocuk parası (ki çocuk başına), çocuk ultrasonda görüldüğü andan itibaren de mama ve bez parası ödeniyor.
Okula giden her çocuğa devlet harçlık veri...yor, harçlık gecikince anneler okulu basıp çocukları okuldan almakla tehdit ediyor.
O çocuklar ne yapıyor peki? Üzerlerinde üniformaları, ellerinde PKK bayrakları ile DTP mitingine gidiyor. Herkese, eksin ya da ekmesin, toprak yardımı yapılıyor (ki zaten kimse ekmiyor ya).
Bu yardımda sadece beyana
bakıyorlar. Adam 5'i 50 yazdırabiliyor. Van'da dağıtılan paraya bakınca, göl bile tarım arazisine sayılsa
az gelir. Her cuma kaymakamlık elden nakdi para dağıtıyor.
Buralarda tek vergi verenler devlet memurları... İnsan içinden ve de dışından lanetler okuyor.
(Bu yazıyı herkese dağıtın, bilinsin. Neden terör de bitmiyor daha iyi anlaşılır sanırım. Terör biterse bu insanlar çalışmak zorunda kalabilir, devlet denetimini daha iyi yapabilir... İsterler mi bu rantın bitmesini!)

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Afrikalı zenci bir çocuğun bu şiiri, 2005'te "Dünyanın En İyi Şiiri" Seçilmiş.


Doğduğumda Siyahtım,
Büyürken Siyahtım,
Güneşe Çıktığımda Siyahtım,
...Korkunca Siyahtım,
Hastayken Siyahtım,
Öldüğümde Hala Siyahım...

Ve Sen Beyaz Çocuk,
Doğduğunda Pembesin,
Büyürken Beyazsın,
Güneşe Çıktığında Kırmızı,
Üşüdüğünde Mor,
Korktuğunda Sarı,
Hastayken Yeşil,
Öldüğünde de Grisin,
Sen Şimdi Bana Renkli/Zenci mi diyorsun? 




Çok güzel Lan duygulandım :'(

İyi Günde Kötü Günde

Başrollerde Kellan Lutz ve Mandy Moore var. Pazar günü izlemeye gittim İstinye Park'ta. 6-7 kişi vardı. Biletler 20 liraydı bide kendimi kazıklanmış hissettim. ilk defa şu yürüyen merdivenlerle baya dibe indik. Gittik film başlamış. Etraf karanlık yerimizi gösterek görevlide yok. Sonra telefonun ışığında salak gibi yer aradık. Film alt yazılıydı. Bi hızlı geçi bi hızlı yetişemiyorum hani. Yanımdakide oku oku paralar boşa gitmesin diyor. :D Film güzeldi ya bi kere izlemelik havada konusunda Ava yeni evlenmiş Kellan Lutz'la daha. Kendi düğünün üzerinden çok az bir vakit geçmişken ve anne - babasının evliliklerinin 30. yılı şerefine bir davet vermek üzereyken anne babası tartışıp boşanma kararı alıcak . Ava, ne yapıp edip bu evliliği kurtaracaktır.

5 Ağustos 2011 Cuma

Önerebileceğim Bir Kitap!

John Verdon reklam şirketinde çalışmakta. 'AKLINDAN BİR SAYI TUT' İlk romanı.Ustaca kurgulanmış senaryosuyla Zekasına hayran bırakacak sizi. :)

Evet Hush Hush'un 2. Kitabı Çığlık'dayız.

Patch ve Nora 1. kitaptan sonra 2aylık bir ilişkideler. Patch Nora'yı evine bırakırken çiftlik evinin önünde durur. Nora Patch'e 'Seni Seviyorum' der. Karşılık beklerken gitmem lazım diyip Norayı bırakır. Bundan şüphelenmiştir tabii Nora. Neyse yaz tatili olduğu için kimya dersi alır. Ve ilk derse girdiklerinde yanına 1.sınıftan beri hiç anlaşamadıkları, birbirlerinden nefret ettikleri Marcie oturur. Marcienin babası Coldwater'da Toyota bayiisine sahiptir. Zenginler yanii. Neyse Marcie oturur ve Dün Patch Bizim evin önünde odamı dikizliyordu der. Ve Nora Akşam benden kaçıp buraya gelmiş demek die düşünür. Yanımdan kalk der ama bir yer bile boş kalmamıştır. Marcie ile 8 hafta!! :D O akşam annesi eski sınıf arkadaşının -Scoot'un-annesiyle karşılaşmış ve yemege davet etmiş. 7'de evde olması gerek. Akşam eve gittiğinde Patch kapıyı çalar. Ve Nora o sinirle Patch'den ayrıldığını söyler. Ama pişman olmuştur. Akşam Scoot ve annesi geldiğinde Kadın Scoot'un eski oturdukları yerde başlarına bişey geldiğinden bahseder. Nora bundan şüphelenmiştir. Bundan sonra Scoot diğer akşam için Z'de bilardoya çağırmıştır Nora'yı. Ve biraz kafa dağıtmak içinde kabul etmiş. Bilardo salonuna girdiklerinde Nora Patch'i görür ve biraz da sevinir kıskandırmak için. Bilardo oynarlarken şöyle bir göz atmış ve ne görsünn Marcie Patch'e boynundan sarılmış duruyorlar. O sırada kırmızı T-shirtli bir adam içeri girer ve parayı ister. Scoot  vermek istemez ve kavga başlar. Patch cipin anahtarını Noraya verir ve eve gönderir ne de olsa onun koruyucu meleği.Bir gün arkadaşı Vee ile otururken kafedeki garson bir zarf verir bir adamın ona vermesini istediğini söyler. İçini açtığında şok olur. Bir yüzük ve kağıdın içinde Babanı öldüren adam Kara El'in yüzüğüdür. Bundan sonra Scootun evini aramak ister. Çünkü onun şeytan ve insan dölünün birleştiğibir nefil olduğunu anlar Patch söylemiştir. Scoot'un evinde de bir Kara el yüzüğü bulur. Bundan sonra Patch'nin evini aramaya gider ve 6 tane bulur. Scoot yüzüğün alındığını anladığında Nora'yı bulur ve almak için kovalar o sırada Patch'nin yakın arkadaşı Rixon onu kurtarmak için eğlence parkının tünelinden kaçırmayı amaçlar. Tünelin derinliklerindeyken Nora'nın babasını öldürdüğünü , bedenine sahip olmak için Nora'yı öldürüceğini söyler ve Nora kaçmaya başlar fakat bir servis odasında Scoot yaralı halde ve kendi yakalanır Scoot'a 2 kurşun sıkar ve Noraya 1 kurşun sıkar Nora yere yığıldığında Kapıda Patch'i görür. Rahatlar. Gözünü açtığında hastanededir. Kolunda yaralanmış. Patch'in bir suçu olmadığını anlar. Scoot ona bir sesli mesaj göndermiş kurtulduğunu ve ona bir araba aldığını söyler. Eve gittiğinde Patch gelir ve annesinin geleceğini söyler. Patch Nora'yı kendi evine götürür. Fakat o sırada Marcie'nin babası gelir ve Jules'in Nora'nın mı öldürdüğünü sorar. 



3.Kitapta görüşmek üzereeee (:

Hush Hush Serisi

Ocak ayında Hush Hush serisinin ilk kitabı Fısıltı çıktı. Haziran'da Çığlık çıktı Vee 3. kitap Sessizlik Kasım ayında çıkıcağı tahmin ediliyor. Becca Fitzpatrick'in kaleme aldığı serinin offical sitesi:  http://beccafitzpatrick.com/ detaylı bilgi verelim dedik. Şimdi ana konuya gelelim yani kitabın özetine:


Cennetten kovulmuş bir meleğin-Şeytanın- Bedenini ele geçirmek için öldürmesi gereken Nora'ya aşık olmasıyla başlıyor. Biyoloji dersinde -Bu arada şeytanın takma adı Patch- Patch Nora ile oturmak için koçun düşüncelerini değiştiriyor -özel bir yetenek- . Çünkü bu Patch cennetten kovulmuş bir melek. İnsanların beynini kontrol edip düşüncelerini değiştirebiliyor. Bu Patch melek ve insan melezi Jules adında birine yüzyıllar önce bir yemin ettiriyor. Bu yemine göre Patch, İbrani Takvimine göre her yıl her Heşvan ayında iki haftalığına Jules’in bedenine sığınıyor. Ölümsüz bunlar tabiki ve bu yüzyıllar boyu böyle devam ediyor. Jules’te tabi ki buna çok içerliyor. E tabi Patch’ten intikam alacak. Nasıl alacak ki oğlanın anası babası yok sürekli bilardo salonlarında yaşayan birisi. Ama sevdiği bir kız var işte. Nora Grey…

Bu Jules denen insan melek kırması az buz entrika çevirmiyor. Yanında bir de yine bir melek var ve bu melek bir bayan. Patch’in eski sevgilisi-Dabria kadının ismi-. Cennetteki sevgilisi. Patch cennetten kovulunca bu sevgili de onun peşinden dünyaya geliyor. Patch’i hala sevdiği için geri gelmesini filan istiyor ama Nora dünyadayken Patch neden gitsin öbür tarafa… Nora’yı öldürecek Patch’i alıp gidecek cennete. Noranın çiftlik evine geliyor. Ve kovalamaca başlıyor. Annesinin yatak odasına koşup şöminenin içine giriyor. Dabriada evi yakıyor. Ve Patch bu meleğin icabına bakıyor. Kanatlarını filan kırıyor.

Jules’in de Nora icabına bakıyor. Okulun  Julesi yaralıyor. Sonunda En yakın arkadaşı Vee'yi buluyor. Polisi çağırmasını söylüyor. O sırada Jules koridorun karşısından geliyor. Ve kovalama başlıyor. Spor salonunda Nora'yı kıstırıyor. Patch'de yaralı halde arkada. Jules Nora'ya silahı çekiyor. O sırada Patch Nora'nın beynine giriyor ve Jules'i yumrukluyor. Tabi belli bir süre çok kalamaz. Sonra Nora kaçmaya başlıyor. Merdivenden trabzanlara çıkıyor. Yapacağı birşey yok Jules'te arkadan geliyor. Karşılıklı oturuyorlar :D Noranın aklına birşey gelmiyor -öleceğini anladı- Kendini atıyor aşağı. Korkmayın ölmedi :D Fakatt birisi öLdüü :) Nora ve Jules aynı kanı taşıdığı için Nora ölseydi Jules'te ölücekti. Bunu bildiği için Juleste kendini attı. Ve Öldü.


2. Kitabın özetini hemen yayınlamaya çalışıcam. :)