12 Eylül 2011 Pazartesi

Bir Çocuk Sevdim' Dizisi

Geçen hafta Cuma haftalardır fragmanını gördüğüm ve o çok izlemek istediğim dizi vardı. Babamında maçı vardı evet ama bu engel değildi. :D Sonra misafir geldi ve ben izleyebildim! Sen ne harika bir dizisin! 3kere izledim sonradan Bir Çocuk Sevdim'i. Bir kız nasıl olduysa zengin bir çocukla çıkıyor. Ve onu hamile bırakıyor. Sonra babası çocuğa kızı aşağılarken kız duyuyor ve çocuğu terk ediyor. Eve geldiğinde kapıda babasını sinirli görünce bayılıyor. Ve hastanede hamile olduğu ortaya çıkıyor. Senaryo güzel gidiyor 2.fragmana baktığımda. Büyük ihtimal o kız Has Otomobilin sahibiyle evlenicek sonunda. Ne diyim millet toplaşın Cuma günü Tv'nin başına!

5 Eylül 2011 Pazartesi

Hayatın Gülümseyen Yüzü

'Hayatın günleri ikidir.Biri senin lehineyse, diğeri aleyhinedir.Lehine olan günlerde şımarma, aleyhine olan günlerde umutsuzluğa kapılma. Her iki durumdada Allah'ı unutma.' Hz. Ali

          Hayatın problemlerini , kaygı ve kasvetini umursamamak, işler gayet düzgün seyrediyormuş gibi neşesini koruyabilmek gerçekten takdir edilecek bir durumdur. 'Biz mesut olduğumuz için gülümsemiyoruz, gülümsediğimiz için mesutuz.' Büyük acılarda, ardı arkası kesilmeyen kaygılarda insanı Allah'tan gayri kimse teselli edemez. Gönül derdine kulaktan akıtılan ilacın faydası olduğu hiç görülmüşmüdür? İnsan 'Ya Rabbi' deyip ellerini semaya açtığında, en azından yalnız olmadığını anlayacaktır. Duasının kabul olması ihtimalide kaygılarını hafifletecektir. Allah(c.c) kulunun durumuyla ilgilenmeyen merhametsiz bir kudret değil, anneden daha derin şefkatle kulunu gözetip kollayan bir rahman-u rahimdir.
           Unutmayalımki 'Şeytan tatilde yapmıyor, emekliye de ayrılmıyor.' ısrarlı ve yılgınlık nedir bilmeyen bir düşmanla karşı karşıyayız demektir. Şu halde dünyanın sonuna kadar Ebubekirlerde Ebucehillerde var olup duracaktır.

4 Eylül 2011 Pazar

Yeşillik, Doğa!

10 Gündür Göller yaylasındayım. Tabiatanayla iç içeydik. Toprakta yalın ayak yürüdüm falan. Evet az önce yağmur yağdı. Missss gibi bir toprak koktu. Bende biraz resim çektim. Hava soğuk, ayaklarım donuyor hatta.


        Bunu akşam çektim. Hava turuncuydu. Birde ay çıktı. Bakın;


  Buranın kararmış olduğuna bakmayın. Üstteki fotoyla aynı anda çekildi.


   Bunuda paylaşmadan edemedim. Çok güzel di mi?


 Az önce yağmur yağdı demiştim ama güneş çıkmıştı çoktan. Zaten çamaşırları toplamaya kalmadan yağmur da bitti.  Bizimkilerde sacda börek pişiriyordu. 



   Burası bizim bahçenin girişi. Nenemde garibim burdan biyere gitti hala gelemedi. 



     Yağmurdan sonra ev hep böyle loş olur. Halamda yorgan dikiyor.

                                       

                                              Albüm şimdilik bu kadar. :)





3 Eylül 2011 Cumartesi

Avcılar Beni Tavşan mı Sandı Ne?

Bugünün tuhaf geçiceği sabah 7'de kalkmamdan belliydi. Şu tatil günlerini neden erken kalkarak geçiriyoruz Allah'ım ya. Sabah amcalarımı Adana'ya yolladım. Diğer amcamda çok gitmek istiyordu zaten. Kargalar bokunu yemeden kalkıp sessizce gitmişler. Ohh bea ev 17 kişiydi şimdi 7 kişi kaldık rahat rahat yayılıp yatabilirim. Sonra annemle birlikte annannemlere yürüyerek gittik. Yol toz toprak geçen arabalar bakıyor bize kim bu diye. Bizde onlara bakıyoz tabi mal mal. Hele yolda tanıdık görsün annem başlar konuşmaya. Allahtan uzun konuşmaz dürtünce susuyor. Annanemlere gittik herkes yufka ekmekleri bitirmiş kahvaltı yapıyor. Bütün köy karıları toplanmış. Yanımdaki salak kardeşim gitti çocukların yanına benide yalnız bıraktı. Benim de duygusal günümmüş. Balkonda otururken gözlerim doldu. Sonra banyoya gidip ağladım. İnanın neye ağladığımı bende bilmiyorum. Penceresini falan açtım tuvaletin. Annanemin bezleri mezleri duruyor pis pis kokuttu etrafı. Teyzem geldi tuvalete sonra yarım saat çıkmayınca. Gözlerimi falan sildim. İçeri Kuzenlerden biri daha 1 yaşında bebek uyuyor. Yanına gidip oturdum biraz. ama ne tatlı bişey. Sineklerini kovaladım başından. Annem çağırdı sonra. Birde havuzun başında ağladım. Tamam bugün ağlama günüm. Sonra bizim kuzenler çağırdı sakız toplamaya. Dağa çıktık mezla ağaçlarının altında sakız bulalım diye eşeliyorum. Kardeşimle bir bardak doldurdum. Biz derenin oralara kadar gitmişiz. Yanımdaki küçükler korkup eve gittiler. Üç kız kaldık. Bizde derenin, dağa çıkan yolun oralarda sakız topluyoz. Biraz da korku var. dağ yani biri gelir bişe yapar. teyzemde evde eğer bişe yaparlarsa kafasına kafasına vurun diyor. Sanki adamı dövebilecezde korkudan. Ben sakızı toplarken karganın biri benim gittiğim ağaçlara konup guguk guguk diye ötüyor. Bende tırstım bir aksilik olacak diye. Hakkaten az sonra yoldan geçen bir araba sandık bizim bu tarafa gelmeye başladı. Biz dağa bir koşturuyoz, bacaklar titriyor, dişler zaten titreşimde gibi, kalbim de deli gibi atıyor. Bir taşa saklanıyorum kıçım gözüküyor, başkasına saklanıyom başım gözüküyor. Sonra bir kütük buldum. Oraya saklandım. Araba geldi tarr tarr tarr diye bizim önümüzdeki düzlüğe durdu. Yukarı çıksalar bittik. Adam kesecek bizi sonra dereye atacak cesetleri mezara da parça pinçik giricez. Ay altıma bir baktım ineğin kurumuş bokuna oturmuşum. Ona mı iğrenim, hareket edip yerimi mi belli edim. Napim oturdum. Sonra adamlar indi diğer tarafa yürüdü. Dağdan bir adam getirdiler. Nasıl yanii dağda adam mı vardı. Bizi izleyen gözleyen. Yanımdaki o tokludan geliyor falan dedi. Görmemiş yani bizi. Arabaya bindi o dazlak kafalı beş adam tarr tarr tarr toroslarıyla ormana daldı. Biz korkudan öyle izliyoz. Sonra kardeşim -nasıl çektiyse- annemi aradı.
-Anneeee koş burayı adamlar bastı 5 köpekleri vardı şimdide koyun sürüsü geliyor onlarında köpekleri varr. 
Biz annemgil gelene kadar oturduk oraya. Sonra annemin 'Nerdesiniz Laaa' Diye bağırmasıyla elimizde sopalarla-bacaklar titriyo yürüyemiyoruz ya- dağdan koşuyoruz. Annemgil 50 m ötede. Ben arkada kaldım bir de. O sırada bir pompalı tüfek patladı ama nasıl bir çığlık attım. Sandım bize sıkıyorlar. Adamlar tavşan avlıyormuş. Annem de korkmuş bize bişe  yaptılar diye.  Sonra teyzelrim de geldi. Eve dönüp hımbıl oynadık.



2 Eylül 2011 Cuma

Adına Türkü Yazılan 'Anı'

Ben doğmadan önce annem, halam, nenem bir keloğlan kulübesinde kalıyorlarmış. Köyde eşkiyalar dolaşırmış Dedem morgda çalıştığı için gelemiyormuş. Aileye bak ya. Neyse bunların tuvaleti geldiğinde üçü birden dışarı çıkar ormanı gübrelerlermiş. Bir gün bir ateş böceği sandıkları bir ışık sızıntısı görmüşler. Annem sigara içen adama benzetmiş. Nenem bakmış bakmış bişeye benzetememiş. Halamda kendini avutmak için ateşböceği demiş. Korkmuşlar tabii. Bundan sonra diğer sene dedem de gelip akrabalarının olduğu bir yere ibrahim dayıların oraya bir çadır kurmuş. Herkesin çadırı yola doğru bakar bizimki dağa doğru bakarmış. Bir gün gök gürlemiş. Gökte delik açılmış gibi yağmur yağmış. Bunlar dışardalarmış. Sırılsıklam olmuşlar bir de üstüne çadıra geldiklerinde ne görsünler. Çadırda selle birlikte gitmiş. Bunların yengeleri yardım etmiş tabii bunlara. Sonra bunlar akıllanmamış çadırı aynı yere yine koymuşlar. Bir gün birinin kafasının altını köstebek eşiyormuş, diğer gün birininkini,diğer gün birininkini hepsinin kafası aynı hizaya gelmiş. Daha sonra geceçadırın üstüne bakmışlar yılan simit şeklini almış yatıyor. Korkmuş tabii bunlar dedem gidip öldürmüş. Diğer sene akıllanmamış yine keloğlan klübesine gitmişler.Bu sefer aileye bir üye daha eklenmiş. Ben. Dedem demiş ki: 'Şimdi buralarda komşu da fazla yok bu torun aç kalır inek alalım.' demiş. Bu inekde bizim klübede kalıyor. Klübenin yarısı taş, yarısı toprak. Toprakta bu inekle buzağası kalıyor. Evet bu ineğin buzağası da var. Yine bir gün dışarda yemek pişiriyorlarmış karganın biri gelmiş 2 tavuğu birden kaptığı gibi götürmüş. O sıralar köyde Aşık diye bilinen şiir, türkü yazan bir adam varmış Dedem başımızdan geçen bunca şeyi anlatınca adam dayanamamış bir türkü tutumuş. İşte adına Türkü Yazılan Anım Bu. :)

1 Eylül 2011 Perşembe

Filistinli Bir Çocuk

Resim yazısı ekle

 Filistinli bir çocuk
Ne yer, ne içer?
Kan damlalarından dokulu kirpikleri
Parmaklarını makineli tüfekler biçer
Filistinli bir çocuk 
Her gündüz sonsuz bir geceye düşer


Filistinli bir çocuk
Televizyon seyreder mi akşamları?
Annesi ılık süt içirir mi o sırada?
O sırada ağabeyi dövülür mü kıyasıya?
Babası sırf müslüman olduğu için 
Kırılı mı parmakları birer birer?
Filistinli bir çocuk
Televizyon seyreder mi akşamları?
Seyreder mi, yaşar mı bunları? 


Filistinli bir çocuk 
Gülebilir mi  öylesine çocuk olduğu için?                   
Gülerse alınır mı devlet politikası?
Birleşmiş milletler amcası?
Yağar mı yoksa kapısına kurşunlar?
Mezar taşına bir şehit daha diye yazılır mı?
Filistinli bir çocuk gülerken meleklere
İnsanlık utanır mı?
Filistinli bir çocuk
Gülebilr mi... doyasıya