2 Eylül 2011 Cuma

Adına Türkü Yazılan 'Anı'

Ben doğmadan önce annem, halam, nenem bir keloğlan kulübesinde kalıyorlarmış. Köyde eşkiyalar dolaşırmış Dedem morgda çalıştığı için gelemiyormuş. Aileye bak ya. Neyse bunların tuvaleti geldiğinde üçü birden dışarı çıkar ormanı gübrelerlermiş. Bir gün bir ateş böceği sandıkları bir ışık sızıntısı görmüşler. Annem sigara içen adama benzetmiş. Nenem bakmış bakmış bişeye benzetememiş. Halamda kendini avutmak için ateşböceği demiş. Korkmuşlar tabii. Bundan sonra diğer sene dedem de gelip akrabalarının olduğu bir yere ibrahim dayıların oraya bir çadır kurmuş. Herkesin çadırı yola doğru bakar bizimki dağa doğru bakarmış. Bir gün gök gürlemiş. Gökte delik açılmış gibi yağmur yağmış. Bunlar dışardalarmış. Sırılsıklam olmuşlar bir de üstüne çadıra geldiklerinde ne görsünler. Çadırda selle birlikte gitmiş. Bunların yengeleri yardım etmiş tabii bunlara. Sonra bunlar akıllanmamış çadırı aynı yere yine koymuşlar. Bir gün birinin kafasının altını köstebek eşiyormuş, diğer gün birininkini,diğer gün birininkini hepsinin kafası aynı hizaya gelmiş. Daha sonra geceçadırın üstüne bakmışlar yılan simit şeklini almış yatıyor. Korkmuş tabii bunlar dedem gidip öldürmüş. Diğer sene akıllanmamış yine keloğlan klübesine gitmişler.Bu sefer aileye bir üye daha eklenmiş. Ben. Dedem demiş ki: 'Şimdi buralarda komşu da fazla yok bu torun aç kalır inek alalım.' demiş. Bu inekde bizim klübede kalıyor. Klübenin yarısı taş, yarısı toprak. Toprakta bu inekle buzağası kalıyor. Evet bu ineğin buzağası da var. Yine bir gün dışarda yemek pişiriyorlarmış karganın biri gelmiş 2 tavuğu birden kaptığı gibi götürmüş. O sıralar köyde Aşık diye bilinen şiir, türkü yazan bir adam varmış Dedem başımızdan geçen bunca şeyi anlatınca adam dayanamamış bir türkü tutumuş. İşte adına Türkü Yazılan Anım Bu. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunu emanet etti ve gitti